Samara Lubelski // Wavelength (De Stijl, 2012)

image

Hasta olduğumda, çok sinirliyken ya da gerginken kendimi rahatlatmak için bir sürü şey yapıyorum ama müzik dinlemek aklıma hep en son geliyor. Çünkü kendimi dinleme eylemine hakkıyla veremeyeceğimi düşünüyorum. Çoğunlukla yanılıyorum. 

Kulaklarımın Samara Lubelski’ye alışması için bol kavgalı, gerilimli bir deniz otobüsü yolculuğu yetti. Tıklım tıklım geminin bir köşesinde, kendimi ayağını ön koltuğa uzatan teyzeler ve başkasının yerine oturmasına rağmen kalkmamakta ısrar eden ablalara kapamamı sağladı Lubelski’nin sakin fısıltısı. Lubelski 90’lardan beri birçok müzisyenle birlikte çalışmış, hala çalışıyor. Mesai verdiği gruplar arasında Thurston Moore’un yeni projesi Chelsea Light Moving de var. 2000’lerin ortasından beri de solo albümler yayımlıyor. Kendisini ancak 6. albümü Wavelength’te yakalamış olmak, telafi etmeye çalıştığım bir kayıp.

Samara’nın (bu ara kulağıma çok fısıldadı, birbirimize ismiyle hitap edecek kadar samimi olduğumuzu hissediyorum) gitar ve keman çaldığını biliyorum, başka enstrümanlar da çalıyor olması muhtemel. Psychedelic etkilerin çokça hissedildiği, hafif elektrikli bir indie folk yapıyor. Şarkıları da vokali gibi uçucu. 37 dakikalık albüm, iddiasız ama akla yapışan gitar melodileri ve basit davullar üzerine inşa edilmiş. Lubelski’nin okşayıcı sesi bu yapı üzerinde gelgit misali yavaş hareket ediyor. Belli belirsiz efektler, ksilofon ve oyuncaksı aygıtlardan çıktığını hayal ettiğim tınılar, incelikli bir düzenlemeyle şarkılar arasında nüans farkları yaratıyor. Albümdeki tek ve uzun bir parçadan oluşma hissiyatı, Lubelski’nin dalgalanmalardan uzak sesinden, biraz da gitar melodilerinin benzerliğinden kaynaklanıyor. Bu yüzden, ortasından bir iki şarkı dinleyip yoluma devam edebildiğim albümlerden değil Wavelength. Antibiyotik tedavisi gibi başından sonuna bir bütün olarak alınması gerekiyor.

Acele etmenin, hırgürün faydasızlığı Samara Lubelski’nin müziğinde ifadesini buluyor ve ne zaman onun sesine dikkat kesilsem, içimden birtakım tortular akıp gidiyor. 

No Comments

Leave a Reply