Şarkılarla birçok şeyin sağlamasını yapmak mümkün. Yıllar önceki heyecanlar duruyor mu, hiç çıkamayacağız sandığımız kuyuların yerini dahi unutmuş muyuz, vücudumuzdaki görünür/görünmez izler ufalmış mı, karanlık odalara kilitleyip ölmesini beklediğimiz korkular seneler sonra kapıyı araladığımızda capcanlı gözlerle bize mi bakıyor? 13 yılın ardından “You closed the drawer upon me, I am unclassified / Çekmeceyi üzerime kapadın, sınıflandırma dışıyım” cümlesinin böyle sert vurmasının sebebi nedir? Pandeminin getirdiği ruhsal koşullar mı? Olabilir. Ortam ısısı birden değişince sızlayan ameliyat yaraları gibi, hayatın akışı değiştiğinde kendini hissettiren içsel tortular mı? Muhtemelen.
Şarkıda dediği gibi, tuhaf bir ışık beni bu tarafa çağırıyor. Ve her şey gibi, şarkıların etkisi de defalarca üst üste dinlendiğinde (bir süreliğine) zayıflıyor.
Bir Piano Magic konseri pek çok şeye iyi gelebilirdi. Böyle bir ihtimali bile özlüyorum.