Bu yıl 13.sü düzenlenen One Love Festival, yıllardır İstanbul yazının ayrılmaz parçası. Geçen yıl iptal olan muazzam line up’ın ardından bu seneki isimler beni pek heyecanlandırmadı. Alandaki saatlerimi sahneler arası gezerek geçirdim. Baştan sona izlediğim tek konser Mogwai oldu. Moderat’ı da tamamlayamadan çıkmak durumunda kaldım. Dolayısıyla konserlerden çok, festival ortamından bahsedeceğim.
Festivalin Santralistanbul yıllarından sonra Parkorman‘a dönmesi iyi oldu. Genişlik, ferahlık getirdi. Festivaldeki yeniliklerden biri Radyo Eksen programcılarının müziklerini üstlendiği Portobello alanıydı. Yeme-içme işi tamamen buraya alınmıştı ve seçenek boldu. Festival boyunca kuyrukların uzadığını görmedim. Portobello’da ayrıca bit pazarı ve kimi markaların etkinlik standları vardı. İki gün de 15.00-16.00 arası çaldığım Portobello sahnesi gündüzlerimi geçirdiğim yer oldu.
Babylon Soundgarden‘la alıştığımız, ağaçlar içindeki alt sahne Berlin Sahnesi adıyla One Love’da da popülerdi. Gündüz saatlerinden itibaren kalabalık olan sahneye yeni ekranlar eklenmişti. Modeselektor ve Jaguar Skills burada çaldı. Özellikle Modeselektor’ün performansı dillere destan oldu. Aynı saatte Mogwai’yi izlemeyi tercih ettim, bir daha yakalarım diye düşünüyorum. 2 yıl önce Roskilde’de tadı damağımda kalmıştı.
Önündeki kum alanla Austin Sahnesi, çıplak ayakla dans etmek için birebirdi. Öğle sonrasından itibaren kalabalıklaşan sahneyi akşamları Radyo Eksen Partileri, Oldies But Goldies, Da Poet, Sami Baha ve Club Bangkok doldurdu.
Bu yıl İstanbul Sahnesi adını alan ana sahnede gündüz yayılmaca, gece dans vardı. İlk gün Mogwai bol duman ve ışıkla desteklediği ses duvarlarını inşa etti. Son albümleri Rave Tapes‘in kapak görseli önünde Friend Of The Night, I’m Jim Morrison, I’m Dead, Hunted By A Freak ve Rave Tapes’ten favorim Remurdered‘la beynimize çekiç gibi indiler. Çok methedilmesine rağmen Mogwai’nin zorladığı kulaklarımı Basement Jaxx için ikna edemedim ve alandan ayrıldım. İkinci gün sahnenin ilk yabancı ismi Omar Souleyman, dev halaylarla karşılandı. Kendisinin müziğinin benim için herhangi bir ilginçliği yok, hatta 10 dakikadan fazla tahammül edemeyip ana sahneden kaçtım. Mø ve Bonobo alanı iyice ateşledikten sonra bölüm sonu canavarı Moderat sahne aldı. Elektronik müzik guruları Apparat ve Modeselektor‘ün projesi Moderat, harika sahne görselleri ve ışık tasarımlarıyla seyirciyi anında kendine aşık etti. Geçen yılın en iyi şarkılardan Bad Kingdom‘ı dinlerken hep yaşadığımız yere ve döneme ne kadar denk düştüğünü düşünürdüm. Kulağımda Bad Kingdom’la kapadım festivali.
Trombolinli oyunlardan fotoğraf kabinlerine alanda oyalanacak bir sürü oyuncak vardı ama ben en çok sahneler arası yollara asılmış bu tabelalara takıldım. Kendime en uygun olanla da bastım fotoğrafı. Kendimi her şeye kapatıp iki gün festivalde yaşamak iyi geldi. Seneye görüşürüz One Love.
* 5. fotoğraf bana, 7. ve 10. fotoğraf Güven Yıldız’a, 3. fotoğraf Radyo Eksen’e, diğer fotoğraflar Kali Pro’ya aittir.
No Comments