KRÜW Ekibiyle Oyunlar Üzerine

Gamez by KRÜW

Her birine ayrı ayrı hayran olduğumuz yetmiyormuş gibi, bir de KRÜW kolektifiyle aklımızı alıyorlar. Kendini “a badass artist collective” olarak tanımlayan çizer kolektifi KRÜW, tek günlük vur-kaç sergilerine bir yenisini eklemeye hazırlanıyor. Bu sefer oyun kavramını evirip çeviren ekibin ortaya çıkardığı “GAMEZ” başlıklı sergi, 21 Aralık Cuma akşamı 18:00-22:00 arasında Kadıköy’deki WUNDER’de gerçekleşecek. Sergide alışkın olduğumuz serigrafi baskıların dışında, farklı malzemelerle üretilmiş işler de bulunacak.

Sergiye saatler kala, KRÜW ekibinden Burak Beceren, Bülent Gültek, Zezeah ve Burak Şentürk ile oyunlar üzerine konuştuk.

Çoğumuz çocukluğumuzda yeni oyunlar icat etmişizdir. Evde ya da sokakta buduğumuz nesneleri bambaşka şeylere dönüştürmüş, tanıdık mekanları keşfedilecek macera alanları yapmışızdır. Sizin çocukluğunuzdan hatırladığınız böyle oyunlar var mı?

Burak Beceren: Baktığınız her şey bir oyun ya da oyuncağa dönüşebiliyor o dönemde. Biz kız kardeşimle birlikte karşılıklı yataklarımızı arabaya çevirip (misal tencere kapağının direksiyona dönüştüğü) bu arabalarla uçarak, kendi yazdığımız şarkılara klip çekiyorduk. Bazen arabada uçtuğumuzu unutup, klibin moduna girip yataklardan düştüğümüz de oluyordu. Yine aynı dönemde evdeki bütün yastıkları kullanarak yataktan yatağa köprü kurup, sonra o köprüden düşmeden geçmece oyunu oynuyorduk ki hala sağ olmamız cidden mucize o oyundan sonra.

Bülent Gültek: Çocukken sokakta çok fazla vakit geçirirdim. İnşaatların çevresinden toplanan mozaik parçaları, inşaat kumlarının içinden çıkan kil parçaları, iplik bobinlerinin renkli plastik konileri gibi bir sürü şeyi, bir şekilde oyuna çeviriyorduk. Hatta adaptöre bağladığım teyp motoru ve kibrit kutusuyla mini teleferik kurduğumuzu hatırlıyorum. Yan apartmandaki arkadaşımla bahçemiz arasındaki bu hat üzerinden birbirimize minik manasız şeyler gönderebiliyorduk.

Burak Şentürk: Küçükken halıya sabunla futbol sahası çizip, misketi futbol topu yaparak mandallara futbol oynatıyordum.

Bülent Gültek, Invader Temple
Bülent Gültek – Invader Temple detay

Sizin için çok değerli bir oyuncak var mı?

Burak Beceren: Bir dönem majorette araba koleksiyonu yapmıştım. Kaça kaç ölçekle küçültüldüklerinden modellerine kadar yazdığım bir not defterim bile vardı. Sonra ergenliğe girdim ve yalan oldu koleksiyon.

Bülent Gültek: 6 veya 7 yaşındayken bayram harçlığımla aldığım Kermit peluşu hala duruyor. Kendi paramla aldığım ilk oyuncaktı, hem de çok sevdiğim bir karakterdi. Tabii bayağı yaş aldı, şimdi biraz deforme olmuş durumda. 

Zezeah: Prize takılmayan ve kart oyunu olmayan her türlü oyuncak benim için değerli diyebilirim. Kişisel olarak oyuncak koleksiyonerliği ile ilgiliyim. Çoğunlukla eskicilerden topladığım, antika olmayan hırpalanmış oyuncaklar.

Burak Şentürk: Sanırım beni en çok etkileyen ilk oyun Monopoly idi. İlkokuldaydım ve parayla olan ilk gerçek ilişkimin o zaman olduğunu hatırlıyorum.

Artık varolmayan ama eskiden oynadığınız ve sizin için yeri ayrı olan bir oyun var mı?

Burak Beceren: Başıma bir şey gelmeyecekse şişe çevirmece demek istiyorum buna. Sadece benim için değil muhtemelen bir jenerasyonun tamamı için yeri ayrı olan oyundu. Joker’in Ağa Camii’nin sokağına taşınmadan önceki küçük cafesinde 15 kişi oynayıp, süper saçmalandığını ve aşırı eğlendiğimizi hatırlıyorum.

Bülent Gültek: Hala emülatör üzerinden de ulaşılabilen Volfied – Captain Commando – Final Fight – Golden Axe 90’larda çok fazla oynadığım arcade oyunlardı. Arada açıp tekrar oynadığımda çok iyi hissettiriyorlar.

Zezeah: Saklambaç benim için yeri ayrı bir oyun. Şimdi çok popüler bir oyun değildir muhtemelen. Kuytu yerlerde oyun oynamayı çok sevmeme rağmen oyun gereği saklandığın yerde birinin seni gelip bulabilecek olma ihtimali beni çok geriyordu. Sıkıntı birisinin beni aramasıydı.

Burak Şentürk: Solo test.

Burak Beceren, Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam
Burak Beceren – Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam detay

Hangi oyunu dünya üzerindeki herkesin en az bir kere oynamasını isterdiniz?

Bülent Gültek: Grafiklerini hazırladığım mobil oyun Slidey. Sorudaki düzeyde olmasa da, çok sayıda insana ulaşmasını isterim.

Zezeah: Herkesin en az bir kere Rus ruleti oynamasını çok isterim. Ferahlık katar.

Burak Şentürk: Commodore 64’teki River Raid sanırım. Oyun dünyası için çok basit ve çok etkileyici bir başlangıç olduğu için.

KRÜW ekibinin dışında, işlerini beğendiğiniz birkaç isim alabilir miyiz?

Burak Beceren: O kadar çok insan var ki, ama son dönem işlerini en çok beğendiğim kişiler; Joren Joshua, Maria Corte, Jose Mendez, Piet Parra, Ece Ağırtmış ve Ege Soyuer.

Bülent Gültek: Çok isim var aslında, ilk aklıma gelenler; Fatih Öztürk, Tamer Poyraz Demiralp, Mert Tugen, Furkan Nuka Birgün ve Murat Palta.

Zezeah: Defame, Putrid, Chris Moyen, Skinner, Dyer Baizley, Bahadır Baruter, Uzay Çöpü, Bülent Üstün.

Burak Şentürk: Sedat Girgin, Ethem Onur Bilgiç, Furkan Nuka Birgün, Sadi Güran, Özgü Aydar, Mert Tugen, Emrah Tümer… Çok fazla isim var ama ilk aklıma gelenler bunlar.

No Comments

Leave a Reply