Cloud Nothings // Here and Nowhere Else

CloudNothingsCVR_15cm_300dpi

[Carpark Records – Nisan 2014]

Müziği dikkat kesilerek dinlemeye başladığında ilk neye takıldıysan onun çekiciliği hayat boyu senin için devam ediyor galiba. Bu kadar çok duymama rağmen hala cızırtılı gitarlar ve çatlak vokallere tutulmamı başka şekilde açıklayamıyorum.

Solist Dylan Baldi’nin solo projesi olarak başlayıp gitar-bas-davul yapısına kavuşan Cloud Nothings‘in gürültülü rock’ı, lisede grunge dinlerken hissettiğime benzer bir heyecan veriyor. Grup dördüncü albümleri Here and Nowhere Else’de söyleyeceklerini daha doğrudan ve daha çığlık çığlığa söylüyor. Agresifliğin melodinin önüne geçmeye başladığı albümde, bildik “Sakin başlayıp nakaratta yüksel, tekrar sakinleşip son 40 saniyede allah ne verdiyse aban” formülü devam ediyor. Bu formül üzerimde o kadar iyi işliyor ki, albüm çıktığından beri kafamı boşaltmak istediğimde Here and Nowhere Else’i son ses açıp beynimi formatlıyorum. 

Albümün en uzun parçası, 7 buçuk dakikalık Pattern Walks’da kakofoninin sınırına dayanıyoruz fakat bu beni hiç rahatsız etmiyor. Müzisyenin de, dinleyicinin de kafasını hoparlörlere vurduğu, terin ve katarsisin bol olduğu punk rock konserlerinin hissi var kayıtlarda. Psychic Trauma, Just See Fear, I’m Not Part Of Me gibi şarkılarda zamanın ruhunun nabzı atıyor. Yarım saatlik hap gibi albüm, 8 şarkıya bölünmüş. Diskografilerinin bir önceki işi Attack On Memory‘deki favorim No Sentiment‘ın yerini bu albümde No Thoughts alıyor (üstelik yine albümün 6. şarkısı). 

Herkesin ne pahasına olursa olsun başının çaresine bakmak zorunda kaldığı bu vahşi ve yalnız zaman diliminde hissettiğimiz kendi hayatına yabancı kalma durumu Cloud Nothings’in müziğinde vücut buluyor. Gerçekten varolduğumuzu ve yaşadığımız anın içinde olduğumuzu anlamak için çığlık atıp yankısını bekliyoruz. Neyse ki sesler tutunulacak kadar somut. 

Spotify | Deezer

No Comments

Leave a Reply