Richard Hawley – Hollow Meadows (Parlophone)
Sheffield beyefendisi Richard Hawley, 8. albümü Hollow Meadows’la kalbimizi eritmeye yemin etmiş sanki. Üç yıl önce çıkardığı Standing At The Sky’s Edge’deki güçlü gitarlara ve Hawley’i çevreleyen gürültüye aşık olmuştum. Hollow Meadows ise fırtına sonrası sessizliği andırıyor. Az önce seni korkutan ne varsa yeni bir ışık altında gördüğün, kendini her şeyi yapabilecek kadar güçlü hissettiğin, dağılmış ne varsa toplamaya, yıkılmış ne varsa yeniden inşa etmeye niyet ettiğin o anları anımsatıyor. Aşk, arkadaşlık, birbirine tutunmak ve hayatın getirdiklerini olgunlukla kabul etmenin huzuru var şarkılarda. Sakin bir piyano, hafif yaylılar, Hawley’nin bariton sesi ve şarap tadında gitarlar her şeyin bitmediğini, daha yaşayacak çok günümüz olduğunu hissettiriyor. / Dinle
Kurt Vile – b’lieve i’m goin down (Matador)
Zihnimde Kurt Vile ve müziğiyle eşleşen kelimeler var: Rahat, esnek, gelişine, bilge, cesur… Sanki söz yazmak için hiç uğraşmıyormuş gibi rahat, etrafında durmaksızın değişen dünya içinde esnek, yaşayarak öğrenenlere has bir bilgelikle dolu cümleleri. Parmaklarının anadili gitar, sohbetine doyum olmuyor. Aynadaki yüzüne yabancılaştığında, ne halde olduğunu bile bilmezken, belirsizliklerle dolu geleceğin gözlerine korkmadan bakabiliyor Kurt Vile. Çünkü hayat bu ve yaşamak bunu gerektirir. Kurt Vile’ın hikayeleri artık tanıdık, içlerinde bulacağımız duyguları aşağı yukarı biliyoruz ama bu, onların çekiciliğini azaltmıyor. Nasıl her sabah gözlerimizi aynı dünyayı daha önce hiç olmadığı gibi deneyimlemeye açıyorsak, her Kurt Vile albümünde sevdiğimiz manzaraları başka açılardan, başka filtrelerle görüyoruz. Keşiflere açık bir ev onun müziği. / Dinle
Deerhunter – Fading Frontier (4AD)
2000’lerin türler üstü gruplarından Deerhunter, 2013 ürünü agresif Monomania ile garage rock sularına dalmıştı. Fading Frontier’ın ışıltısı ise stratosfere kadar uzanıyor. Albümün tüm hissiyatı açılış parçası All The Same’in bize sakatlıklarımızı alıp güce çevirene kadar işlememizi salık veren sözlerinde özetlenmiş sanki. Yolumuza savrulan bin türlü enkaz arasında adım atmaya devam etmek başlı başına bir başarıyken, her günün gizli bir zafer olduğunu kabul etmek Fading Frontier’daki şarkılarla daha kolay. Atmosferik synthler ve ciklet tadında gitarlar, detaylıca örülmüş bir pus içinde deviniyor. Art arda defalarca dinlenebilen bir albüm Fading Frontier. / Dinle
Dave Gahan & Soulsavers – Angels & Ghosts (Columbia)
Dave Gahan’ın sesini duymama vesile olan her şeye müteşekkirim. İngiliz prodüksiyon ikilisi Soulsavers’ın Gahan’la ikinci işbirliği Angels & Ghosts’ta buram buram Amerika kokan blues gitarları ve gospel koroları arasında yürüyor aşık olduğum o ses. Her zamanki gibi davetkar ve günahkar. Dave Gahan’ın Soulsavers’la yaptığı albümlerin bende çok iz bıraktığını söyleyemem (özellikle solo albümlerine kıyasla) ama yine de biraz Dave Gahan, hiç Dave Gahan’dan iyidir. Kendisine özel bir ilgi duyanlar bu albümde de mutlaka sevecek detaylar bulacaktır. Ne kadar çok yürünmüş olursa olsun blues yolları çekiciliğini kaybetmiyor. Gahan’dan artık işbirlikleri değil de şöyle dört başı mamur bir solo albüm gelse keşke. / Dinle
No Comments