Dün akşam Avea Escape to Music kapsamında düzenlenen Cat Power konseri maalesef çoğu kişi için sinir harbi ve hayal kırıklığına dönüştü. Şubat ayının heyecanla beklenen konserleri arasındaydı Cat Power. Biletleri tükenmiş, kapıda sınırlı sayıda bilet satışı yapılacağı açıklanmıştı. Dolayısıyla kalabalık ve sıkışık bir geceye hazırdı herkes. Ama kötü muameleye, bir buçuk saatten fazla beklemeye, çocuk gibi ellerinden fotoğraf makinelerinin alınmasına hazırlıklı değillerdi.
Konser saati biletin üzerinde, Biletix’te, Garajistanbul’un sitesinde, etkinlik afişinde kısaca bakabileceğimiz her yerde 21:00 olarak belirtimiş. Salon ve ardından Babylon’un konserleri saatinde başlatma uygulamalarından sonra “Konser yazan saatte başlamaz yieea” yaklaşımının bittiğini düşünmüştüm, yanılmışım. Burada konserlerin neden saatinde başlaması gerektiğini anlatmaya girişmek, herkesin zekasına haksızlık olur kanaatindeyim.
Belirtilen saate doğru kapıdaki bilet durumunu sormak için gişeyi aradığımızda, kapının 21:00’de açılacağını, konserin 22:00’de başlayacağını öğrendik. Fakat 20:30’da gişede birikmeye başlayan insanların bundan haberi yoktu. 22:00’ye doğru mekana gittiğimizde kapıdaki kalabalık devam ediyordu. İçerisi hemen hemen dolmuştu. Bu arada içeri girerken fotoğraf makinelerini topladılar. Böyle bir şeyi en son ne zaman, nerede gördüğümü hatırlamıyorum. O kadar uzun zaman olmuş. Üstelik şu entry’de belirtildiği gibi makineler bir masanın üzerine yığılıyordu. Cep telefonuyla fotoğraf ve görüntü alınabildiği bir dönemde bunun hiç bir mantığı yok. Sanatçının bu yönde bir talebinin olmadığı, konser boyunca kompakt makineler ve cep telefonlarının flaşlarını çatır çatır patlatan seyircilere el sallayıp poz vermesinden belli oluyordu. (edit: Benim el sallıyor sandığım hareket aslında Marshall’ın gözlerini korumasıymış. Flaşlardan rahatsız olmuş. Bu tabii ki konudaki görüşümü değiştirmiyor.) Diyelim sanatçının böyle bir talebi var, bu hem konser öncesinde duyurulur, bilet üzerinde belirtilir hem de konser başlamadan anons yapılır ve seyircinin duyarlılığına güvenilir. Saçma sapan bir işgüzarlıkla insanların elinden makineleri alınmaz.
İçeri girip bir köşeye konuşlandıktan sonra bekleyişimiz yaklaşık 1 saat sürdü. 13 melek’in yazısında bahsettiği bakkal müzikleri gerçekten sabır tüketti. Önce alkış ve ıslıkla Cat Power sahneye çağırıldı, sonra sinirlenen seyirciler yuhalamaya başladı. Bu arada gece boyunca insanları dürterek bira satmaya çalışan görevlilerden bazıları da “Bence yuhalamalısınız, kadın içerde viskisini içiyor” diye seyirciyi kışkırtıyordu. Böyle bir ortamda, 22:45’te sahne aldı Cat Power ve sinirli, yorulmuş ve yuhalayan bir seyircinin karşısına çıkmak zorunda bırakıldı. “Bize 22:45’te sahne almamız söylendi” diye özür dilediğinde hem mekan, hem organizasyon adına utandım. Hem seyirciye hem sanatçıya yapılan büyük bir ayıp bu.
Bir kere daha gördüm ki Garajistanbul sakin, gürültüsüz konserler için uygun bir mekan değil. Konserlerde kesinlikle ön kısımda durmak gerekiyor çünkü mekanın yarısından itibaren bar çevresinin rabarbası rahatsız edici boyuta ulaşıyor. Dün akşam ancak müziğin yükselip yoğunlaştığı anlarda sahneye konsantre olabildim. Chan Marshall’ın sakin sakin şakıması çoğu zaman kahkahalar, şişe çınlamaları ve “Bira alır mısınız?” dürtmeleriyle bölündü benim için. Konserin yarısından itibaren karın da artmasıyla insanlar çıkmaya başladı. Ben 00:30’da mekandan ayrıldığımda, salonun yarısı boştu. Dolmuşa bindiğimde konserin yeni bittiğini öğrendim; saat 01:10’da. O saatte Anadolu yakasına dönüp ertesi gün işe gidenlerin halini düşünemiyorum.
Hasılı, dün geceye dair tek iyi şey Cat Power’ın müziğiydi. O da yorgunluk, insanların vırvırı, eve dönüş kaygısıyla zedelendi. Son günlerde Garajistanbul’la ilgili birçok olumsuz şey okudum, gerek güvenlik görevlilerinin kabalığı, gerek konserlerin saatinde başlamamasıyla ilgili. Dün geceki fiyaskoda kimin sorumluluğu varsa (Garajistanbul, Avea ya da organizasyon firması) umarım işine, seyircilere ve sanatçıya karşı daha saygılı olur bundan sonra.
No Comments