All Originals Party // 06.10.12 / Hasköy Yün İplik Fabrikası

image

Adidas Originals’ın üçüncü yılına giren etkinliği All Originals Party, bu sene 1950’lerin başında kurulan ve artık bu nevi organizasyonlar için kullanılan Hasköy Yün İplik Fabrikası’nda gerçekleşti. Fabrika dev kazanlar, makineler, rengarenk iplikler ve uyarı levhalarını sevenler için cennet olsa da, salonun giriş kapısındaki “Mesai saatleri içinde kaytaranlara yapacağımızı biliriz” temalı panosuyla, retro bir lunapark olmadığı günlerin katılığını hissettiriyor.

image

image

image

Mavi ışıkla yıkanmış giriş koridorunu geç, ayakkabı bağcıklarından mamul perdelerle oynaş, küçük avluyu da koşarak aştın mı karşında hangar gibi bir alan, sahnede The Ringo Jets. Sonuna yetişsem de gazı almak için yeterli, özlemişim. Yalnız sürekli sahneye pompalanan dumanlar biraz fazla mı? Bir de konserin başında ezan saati sesleri kısılmış diye duydum, bu saçmalık artık yerleşmeye başlamıyordur umarım. (The Away Days yine başka zamana kaldı.)

image

image

image

TRJ’in sinüslerimi açan performansından sonra bu yılın Miller Music Factory birincisi Sapan alıyor sahneyi. Bir-iki şarkı sonra sıcaklayıp hava almaya çıkıyorum. Onları da daha konsantre olabileceğim bir yerde izlemek üzere atıyorum zihnimin klasörüne. Etrafta dikkatimi çeken ve gidip kurcalamak istediğim çok şey var.

image

image

Marka Adidas olunca sokak vurgusu kaçınılmaz. Rampadaki arkadaşların seyircisi bol. Aman çocuk sırtını kırdı, aman öbürü gidonu yedi derken Adanalı hiphopçı Fate Fat ve ekibi sahne alıyor ki ne almak. Gündüz izlediğim gruplar içinde en büyük tezahürat onlara yapılıyor, hak ediyorlar da. Sıvası dökülmüş duvarların içinde, zamanında yüzlerce kişinin önünde ter döktüğü makinelerin yanı başında Fate Fat’ı dinlemek gerçekten iyi geliyor. Gerçek geliyor. Vuruş isabetli. Kendisiyle tanışmak için sizleri Bizik’in videosuna davet ediyorum.

image

image

Gündüze göre hayli dolu bir salona İstanbul’u temsil eder halde bırakıyorum Multitap’ı. Avluda hipster hipsteri görmüyor, öyle kalabalık. Mavi ışıklı koridordan şimşek hızıyla bir kedi geçiyor. Ben çıkarken Taksim’den dolu servisler gelmekte. Aklım da bağcık perdelerinde kaldı. Sökemedim bir çift.

No Comments

Leave a Reply